Yine yazasım geldi dediğim, düşünce baloncuklarımın uçuştuğu
anlardan biri işte. Nerde miyim?
Tabi ki otobüsteyim. Yine bir toplu taşıma ve yine otobüs halleri.
Dans kursuna gitmek üzere yola çıkmış bulunmaktayım.
Ellerim, tutunacak bir yer arıyor, küçücük bedenim, ittire
kaktıra kendi çapında bir alan yaratmaya çalışıyor. Kulağımda kulaklık,
birbirinden farklı tarzda çalan müziklerle olduğum yeri inkar etmeye çalışır
hallerim. Bir yandan da meraklı, gözlemci kişilik kalabalıklar içinde insanları
süzüyor falan. Anam süzülmeyecek gibi de
değil ki. Kocaman kocaman insanlarla köşe kapmaca oynar gibi boş koltuk kapma
oyunu oynuyoruz hep beraber. Hele biri kalkmaya meyillensin, hemen hızlanmaya
çalışıyor adımlar, hurraaaa. Efendim, burun farkı çok önemli şimdiden
söyleyeyim. Tabi centilmenlik söz konusuysa ;) Yoksa adamın burnunu kırarlar
azizim.
Çalan müziklerin etkisinden mi yoksa çeşit çeşit insan
tipleri mi tetikliyor yazma isteğimi. Bilemiyorum.
Kafamda bir sürü düşünce baloncuğu, hooop onlar birbirlerini
patlatsalar da ben yenilerini hemen şişiriveriyorum.
Hemen elime kağıt kalem alma isteğim oluyor ya da hemen bi
laptopı açıp tıkır tıkır yazma isteği.
Ama tabi bu kalabalık da ne mümkün…
Ders çalışmaya gönlü olmayıp ta bahane uyduran öğrenciler
gibi hissettim bak şimdi, böyle söyleyince. Ama gerçekten öyle. Benim böyle
garip zamanlarda yazasım geliyor galiba. İlham mı diyeyim ya da :)
Yok yok müzikten müzikten. Ben dışarıda kulağımdan kulaklığı
düşürmeyenlerdenim. Bir de dinlediğim müzikleri bi bilseniz. Karman çorman, her
telden çalıyor. Hele geçen gün nasıl şeyler attıysam artık, mezdeke bile çıktı.
Hayır o sırada kazara bi dışarıya çıksa ses, neyin kafası diye gülerler adama. Yuhhh :)
Aman napayım yol uzun, başka türlü geçmiyor ki vakit. Öyle
kitap falan da okuyamıyorum. Hemencecik midem bulanıyor. Hoş zaten mideni bulandıracak yeterince
çeşitli kokuya maruz kalırken, bir de kitap okumak mı hayır!!!
Not: Bu post dün akşam otobüste daracık bir alanda cep
telefonuna yazılmış ve şimdi de buraya aktarılmıştır. Bilginize ;) Bir tebriği
hak etmiş olsam gerek :)
Mezdeke'yi okuyunca çok güldüm. Gerçekten de yanlışlıkla kulaklık telefondan çıksa bütün gözler bir anda üzerinde olur. Düşünemiyorum bile o durumu
YanıtlaSilŞaka bir yana otobüste bu şekilde yazıyorsan, evde bilgisayar başında daha da harika yazılar yazabilirsin, bende uzun yolculuklarda mutlaka bir şeyler yazarım yanımda bilgisayar yoksa bile telefona yazarım sonrada bilgisayarda bloga aktarırım. Dediğin gibi müzik ve yolculuk insana ilham veriyor sanırım. Yazını keyifle okudum yenilerini bekliyorum.
Ne yalan söyleyeyim, yazarken ben de çok güldüm. Biraz fazla karıştırıyorum müzikleri sanırım:)
SilSeni de güldürebildiysem ne ala:) Yeni yazılar da yolda geliyor;)
Şekercim ne güzel bir sayfadır bu öyle? Yenilenmiş harika olmuş. Senin ilhamın kalabalıkları seviyor anlaşılan;) bana sadece bir kelime bırakıp gidiyor. Ben bunla bir şey yazarım ki dedirtiyor . Harikasın o kadar kalabalıkta bu güzel ifadelerden bizi mahrum bırakmadığın için ;) sevgiyle
YanıtlaSilİlham perim ve ben sana çok teşekkür ediyoruz:)
SilÖnce tebrik edeyim çünkü ben otobüste hiç bir şey okuyamadığım gibi yazamıyorum da:(
YanıtlaSilBu sefer düşüncelerim uçup gitmesin de iz bıraksın dedim. Ve pek bi çaba sarf ettim. Bakalım bir başka sefere de bu kadar başarılı olabilecek miyim?
SilOtobüste yazı yazabildiğin için cidden tebrikler :) Yolculukta müzikle olduğum yeri inkar benim de prensibimdir :D Özellikle de Andrea Guerra tercih sebebim oluyor :)
YanıtlaSilYaşasın müzik diyelim o vakit:) Yoksa bu yollar nasıl çekilecek?
SilSevgiyle ve gülüşlerle...
yerim çok rahatsız değilse etrafıma bakınca bana da bir gülme geliyor ya, herkes elinde cık cık telefonla oynuyor ya hani. diyorum ki; allahım herkes ne kadar meşgul, herkesin ne kadar önemli görevleri var böyle. bi uzaylı gelse şöyle bi baksa bize, "vayyyy be!" der, "ben bu gezegene layık değilim"...
YanıtlaSilValla ya, gülme ki ne gülme:) Bazen ben de düşünmüyor değilim. Telefonlara gömülüp kalırken, kim bilir neler kaçırıyoruz ?
SilBen de metrobüste yazmaya çalışırım ama tabi ki de teyzeler okumadan yerinde duramaz.Benim de hevesim kaçar.O yüzden yazabildigin için bravo.
YanıtlaSilMetrobüs mü, o daha fena valla:) Resmen tost makinesi gibi. İnsanı alıp, sıkıştırılmış hale getiriyor. Bir beden küçülüveriyoruz adeta:))
SilMerhaba
YanıtlaSilÇogu zaman yayınlarımı farklı yerde yazıyorum. Otobüs bizim okulun bahcesinde.
Benim müzik zevkimde senin gibi her telden var. Çeşit çeşit ama böyle daha güzel.
Bence de daha güzel olduğu kesin. Hoş ben fazla abartıyorum sanırım. Bir aydır dans kursuna gidiyorum (Latin danslarına) Şimdi salsa müzikleri bile eklemiş durumdayım:)
SilBu yazıyı ben yazdım sandım.Kulaklıksız çıkmayan 7 yildır her gün otobüse binen biri olduğumdan yazdıkların hemen kafamda canlandı :) nedendir bilinmez ama otobüste bi yazma istegi geliyor ki anlatamam
YanıtlaSilGeçenlerde yanımda oturan teyzenin kaçamak bakışlarına rağmen yazdım ama yayınlayacak fırsat bulamadım yakında bende paylaşcam :)
Ne güzel, yalnız değilim o halde desene ;)
SilAh o teyzeler yok mu, boyunları kopacak ama yine de vazgeçmiyorlar. Hoş ben kızmıyorum, ne yapsınlar sıkılıyorlar onlar da işte:) Öyle vakit geçiriyorlar. Yazını bekliyorum ;)
Yazdım umarım beğenirsin :)
Sil