18 Kasım 2015 Çarşamba

Yazasım Geldi, Yerim Dar

Yazasım Geldi, Yerim Dar

Yine yazasım geldi dediğim, düşünce baloncuklarımın uçuştuğu anlardan biri işte. Nerde miyim? 

Tabi ki otobüsteyim. Yine bir toplu taşıma  ve yine otobüs halleri.

Dans kursuna gitmek üzere yola çıkmış bulunmaktayım.
Ellerim, tutunacak bir yer arıyor, küçücük bedenim, ittire kaktıra kendi çapında bir alan yaratmaya çalışıyor. Kulağımda kulaklık, birbirinden farklı tarzda çalan müziklerle olduğum yeri inkar etmeye çalışır hallerim. Bir yandan da meraklı, gözlemci kişilik kalabalıklar içinde insanları süzüyor falan. Anam süzülmeyecek gibi de değil ki. Kocaman kocaman insanlarla köşe kapmaca oynar gibi boş koltuk kapma oyunu oynuyoruz hep beraber. Hele biri kalkmaya meyillensin, hemen hızlanmaya çalışıyor adımlar, hurraaaa. Efendim, burun farkı çok önemli şimdiden söyleyeyim. Tabi centilmenlik söz konusuysa ;) Yoksa adamın burnunu kırarlar azizim.

Çalan müziklerin etkisinden mi yoksa çeşit çeşit insan tipleri mi tetikliyor yazma isteğimi. Bilemiyorum.

Kafamda bir sürü düşünce baloncuğu, hooop onlar birbirlerini patlatsalar da ben yenilerini hemen şişiriveriyorum.
Hemen elime kağıt kalem alma isteğim oluyor ya da hemen bi laptopı açıp tıkır tıkır yazma isteği.
Ama tabi bu kalabalık da ne mümkün…
Ders çalışmaya gönlü olmayıp ta bahane uyduran öğrenciler gibi hissettim bak şimdi, böyle söyleyince. Ama gerçekten öyle. Benim böyle garip zamanlarda yazasım geliyor galiba. İlham mı diyeyim ya da :)
Yazasım Geldi, Yerim Dar

Yok yok müzikten müzikten. Ben dışarıda kulağımdan kulaklığı düşürmeyenlerdenim. Bir de dinlediğim müzikleri bi bilseniz. Karman çorman, her telden çalıyor. Hele geçen gün nasıl şeyler attıysam artık, mezdeke bile çıktı. Hayır o sırada kazara bi dışarıya çıksa ses, neyin kafası diye gülerler adama. Yuhhh :)

Aman napayım yol uzun, başka türlü geçmiyor ki vakit. Öyle kitap falan da okuyamıyorum. Hemencecik midem bulanıyor.  Hoş zaten mideni bulandıracak yeterince çeşitli kokuya maruz kalırken, bir de kitap okumak mı hayır!!!


Not: Bu post dün akşam otobüste daracık bir alanda cep telefonuna yazılmış ve şimdi de buraya aktarılmıştır. Bilginize ;) Bir tebriği hak etmiş olsam gerek :)


17 yorum:

  1. Mezdeke'yi okuyunca çok güldüm. Gerçekten de yanlışlıkla kulaklık telefondan çıksa bütün gözler bir anda üzerinde olur. Düşünemiyorum bile o durumu
    Şaka bir yana otobüste bu şekilde yazıyorsan, evde bilgisayar başında daha da harika yazılar yazabilirsin, bende uzun yolculuklarda mutlaka bir şeyler yazarım yanımda bilgisayar yoksa bile telefona yazarım sonrada bilgisayarda bloga aktarırım. Dediğin gibi müzik ve yolculuk insana ilham veriyor sanırım. Yazını keyifle okudum yenilerini bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yalan söyleyeyim, yazarken ben de çok güldüm. Biraz fazla karıştırıyorum müzikleri sanırım:)
      Seni de güldürebildiysem ne ala:) Yeni yazılar da yolda geliyor;)

      Sil
  2. Şekercim ne güzel bir sayfadır bu öyle? Yenilenmiş harika olmuş. Senin ilhamın kalabalıkları seviyor anlaşılan;) bana sadece bir kelime bırakıp gidiyor. Ben bunla bir şey yazarım ki dedirtiyor . Harikasın o kadar kalabalıkta bu güzel ifadelerden bizi mahrum bırakmadığın için ;) sevgiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlham perim ve ben sana çok teşekkür ediyoruz:)

      Sil
  3. Önce tebrik edeyim çünkü ben otobüste hiç bir şey okuyamadığım gibi yazamıyorum da:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sefer düşüncelerim uçup gitmesin de iz bıraksın dedim. Ve pek bi çaba sarf ettim. Bakalım bir başka sefere de bu kadar başarılı olabilecek miyim?

      Sil
  4. Otobüste yazı yazabildiğin için cidden tebrikler :) Yolculukta müzikle olduğum yeri inkar benim de prensibimdir :D Özellikle de Andrea Guerra tercih sebebim oluyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşasın müzik diyelim o vakit:) Yoksa bu yollar nasıl çekilecek?
      Sevgiyle ve gülüşlerle...

      Sil
  5. yerim çok rahatsız değilse etrafıma bakınca bana da bir gülme geliyor ya, herkes elinde cık cık telefonla oynuyor ya hani. diyorum ki; allahım herkes ne kadar meşgul, herkesin ne kadar önemli görevleri var böyle. bi uzaylı gelse şöyle bi baksa bize, "vayyyy be!" der, "ben bu gezegene layık değilim"...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla ya, gülme ki ne gülme:) Bazen ben de düşünmüyor değilim. Telefonlara gömülüp kalırken, kim bilir neler kaçırıyoruz ?

      Sil
  6. Ben de metrobüste yazmaya çalışırım ama tabi ki de teyzeler okumadan yerinde duramaz.Benim de hevesim kaçar.O yüzden yazabildigin için bravo.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Metrobüs mü, o daha fena valla:) Resmen tost makinesi gibi. İnsanı alıp, sıkıştırılmış hale getiriyor. Bir beden küçülüveriyoruz adeta:))

      Sil
  7. Merhaba
    Çogu zaman yayınlarımı farklı yerde yazıyorum. Otobüs bizim okulun bahcesinde.
    Benim müzik zevkimde senin gibi her telden var. Çeşit çeşit ama böyle daha güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de daha güzel olduğu kesin. Hoş ben fazla abartıyorum sanırım. Bir aydır dans kursuna gidiyorum (Latin danslarına) Şimdi salsa müzikleri bile eklemiş durumdayım:)

      Sil
  8. Bu yazıyı ben yazdım sandım.Kulaklıksız çıkmayan 7 yildır her gün otobüse binen biri olduğumdan yazdıkların hemen kafamda canlandı :) nedendir bilinmez ama otobüste bi yazma istegi geliyor ki anlatamam
    Geçenlerde yanımda oturan teyzenin kaçamak bakışlarına rağmen yazdım ama yayınlayacak fırsat bulamadım yakında bende paylaşcam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel, yalnız değilim o halde desene ;)
      Ah o teyzeler yok mu, boyunları kopacak ama yine de vazgeçmiyorlar. Hoş ben kızmıyorum, ne yapsınlar sıkılıyorlar onlar da işte:) Öyle vakit geçiriyorlar. Yazını bekliyorum ;)

      Sil
    2. Yazdım umarım beğenirsin :)

      Sil

Şişt pişt, orada olduğunu biliyorum!
Yorumların benim için çok önemli, öyle okuyup okuyup kaçmak yok;)