Bazı sözler vardır hani, verilir ama karşılığında aslında
çok da tutulmasını beklemezsiniz. Bu sözü veren kişi ile mi ilgilidir, yoksa
konumu ile mi yahut da alışılagelmiş olan ve yıllardır sürüp giden ön
yargılarınız mı engeldir tam olarak bilinemez. İşte belki de bütün bu nedenler
birleşir ve sizin aslında verilen o sözün ya da sizinle paylaşılan ve sizin
için ortaya atılan bu fikrin gerçekleşeceğine olan bir inancınızı da oluşturmaz.
Dolayısı ile ortada bir inanç olmadığı
için de sonunda ne oluşacak bir hayal ne de uğrayacağınız hayal kırıklığı olur.
Beklentilerimizi azaltarak yaşamayı zafer mi sayar olduk
acaba? Ki duygularımızı hiçe saymak, onlara yokmuş gibi muamele etmek ne kadar
insan yapardı ki bizi?
Hayatın şu zamana kadar sana getirdiklerinden yola çıkarak,
ileriye, gelecekteki günlere dair de mütemadiyen olumsuz öngörülerde bulunmak
ne kadar doğru idi? Ya da aslında
yapabileceğimiz olumlamalara daha mı az yer verir olduk acaba?
Kötüyü iyiden daha çok görmek, pozitif değil de negatif düşüncelere
odaklanmak. Beklentileri sıfırlamak yahut da….
Bu şekilde gardımızı mı alıyoruz acaba kendimizce? Ya da bu müzminleşen
bu düşüncelerle çevrili bir penahta mı yaşamayı tercih ediyoruz?
Kime, neye karşı?
Hayata mı?
Uuuuf neyse....
Dilim de,
elim de, beynim de yoruldu vallahi bu cümleleri kaleme alacağım diye :)
Ne yazmak istedim, içimde zıp zıp zıplayan, birbirini
kovalayan sesler neler yazdırdı bana.
Benim bugün şahane hem de sürpriz bir misafirim oldu
aslında. Çalıştığım okulun müdüründen çok güzel bir jest. Fikrime kulak verip,
güzelleşmesini sağladı kendisi. Ama hiç beklemediğim bir hızda ve olanca
naifliğiyle..
Ben de ki çalışma şevki, tabiri caizse tavan yaptı sayesinde:)
İnsanların hayatlarına küçücük dokunuşlar yapabilmek,
Düşüncelerin söz de kalmadan eyleme dökülebilmesi, işte bu
kadar mutluluk verici.
Bütün bu düşünceleri sizlere dokunabilmek için yazıyorum
belki de. Çünkü iyi mi kötü mü olduğunu bilemem fakat küçük hatta minnak
mutluluklar karşısında ne yüzümdeki munis ifade değişiyor ne de tüm olanlar
karşısında siyaha dönmeyen pembe dünyam:) Haa, bunun içinde elimden geleni yapmıyor
muyum mütemadiyen yapıyorum;)
Her şeye ve herkese rağmen...
Herkese
Güüüüünaydınnnn!!!
bir başkasını bilmem ama yazılarınla benim hayatıma küçük dokunuşlar,minnak mutluluklar katıyorsun pembe dünyan hiç solmasın pespembe olsun hatta. geçte olsa benim dünyamdan da sana günaydın.
YanıtlaSilNe mutlu bana o halde;) Pespembe, pembiş pembiş günlere :))
SilÖzür dilerim isminiz Şebnem mi ?
Silbazen harekete geçip hayatımıza küçük dokunuşlar , rutöşler yapmak bizim elimizde :) sevgiler.
YanıtlaSil'Hep küçük şeyler küçük şeyler bizi sevindiren..'
SilBir Bülent Ortaçgil şarkısını hatırladım şimdi yine;)
Bulent ortacgil..uyusunda buyusun nenni.. :))
YanıtlaSilAy ne güzel oldu, hatırlattın bana bu güzzel şarkıyı;) Hemen dinleyeceğim;)
SilMama, çikolata
Misket, gazoz, karamela
Bisiklet ya da çiklet
Hoppala yavrum koka kola
Okul, manej, yarış, kolej
Darwin, hacı hoca
Çokonatın lezzeti bambaşka
Uyusun da büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni
Danalar girdi bostana
Gücün yetiyorsa kovalasana :))
Cok guzel yaaa:)))
Silartık herşeyin altından kötülük beklediğimizden midir nedir bilmiyorum, hayata toz pembe bakmak her geçen gün zorlaşıyor, kaleminize sağlık
YanıtlaSilbu arada yeni bloguma beklerim :) http://buseilehayat.blogspot.com
Hoş geldinnn:)) Yorumun için de teşekkürler;)
SilHemen geliyorum ziyareteeee:))
Merhaba, bloğunu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım ;)
YanıtlaSilBana da beklerim :) Sevgiler...
great blog, very inspiring
YanıtlaSillets follow each other! just let me know and I will follow back :)
- www.angelaah91.blogspot.nl
YouTube'da "Özer Şenay - Gurbet (beste çalışması)" videosunu izleyin - Özer Şenay - Gurbet (beste çalışması): https://youtu.be/vsrUUMMARNc
YanıtlaSil?? Bir izleyeyim
Silne güzel bir bloğun var takibe aldım canım bende beklerim :)
YanıtlaSil