Paylaşmazsan Yok Olursun

İçinden geldiği an, cep telefonunu eline alıp not düşmek değil, hemencecik oturup bilgisayar başına yazmak gerekiyormuş meğer. Çünkü sonrasında kaydettiğim o notları ya da yazdığım satırları yayınlayasım gelmiyor hiç. O ruh halinden çok daha başka yerlerde olduğumu fark ediyorum mesela.

“ Ben aslında o değilim. Yok yok, orda değilim, buradayım şu an diyesim” geliyor. Yahut da “mutsuz mu, ay ne alakası var, aksine bugün pek bi neşeliyim”  gibi şeyler demek…

Ehh sonra da böyle durumlardan kaçmak için vazgeçiyorum ve o caaaanım yazılarımı heba ediyorum ve yazmadığımı fark ediyorum.

Belki de şu an teknoloji, sosyal medya bizi bu hale getirdi diye düşünüyorum.  Hani çektiğin bir fotoğrafı düşün mesela. Anında paylaşmazsan olmaz anacım. Paylaşmazsan bi yerlerin şişiveriyor. Neeee,  1 saat sonra paylaşmak mı? Olmaz öyle bir saat sonra falan, hele hele ertesi günlere hiç kalmamalı. Ayyy şu an nerdesin, ne giyindin, nasıl güzel görünüyorsun hemen bildirmelisin arkadaşlarına, cemi cümleye :) Çünkü herkes meraktan çatlıyor sen ne yapıyorsun diye, dert ediniyorlar kendilerine ayol :) Yazık değil mi onlara :) Heee kazara falan gözden kaçan fotoğraflar falan olduysa şayet, unutulanlar falan ya da mesela, hemen çak bir tbt :)

 Tbt bu günler için var :) Ve altındaki o muhteşem Hashtag ‘ ler :)

#yazdan kalma # şimdi orda olmak vardı #çok mu özledim ne #yine gelseniz ya #ne de güzel bir gündü

Ee boşa mı gitsin fotoğraflar ;) Bak nasıl güzel değerlendi :)

Peki şimdi bu kadar söyleniyorsun sen ne ayaksın, diyecek olursan okuyucum,

ben de o ayaktanım tabikisi :) Ne yapalım vakum gibi beni de çekiyor içine sosyal medya :)  Kayıtsız kalamıyorum ayol.

Eeh zevk almıyor muyum, vallahi alıyorum ayol, hatta bazen bayılıyorum :) Ben de öyle beğeni sayılarına, yorumlarına falan bakıyorum tabi ki. Yani zaten paylaşıp da gerisi ile ilgilenmiyorum diyen de yalan söylüyordur. Niye paylaşıyorsun arkadaş madem.

Neyse okuyucum, fazla uzatmadan ki, epeyce uzattım sanıyorum :) Her şey zamanında güzel ;)

Demir de tavında dövülür :) (şimdi bu söz, burada oldu mu bilemedim ama, oldu sankim, ha ne dersiniz?)  dur o zaman,

“Demir tavında güzeldir, eee acele işe de şeytan karışır,

Ama ağaç ta yaşken eğilir, eee taş ta yerinde ağırdır” diyerekteeeeen saçmalardan seçmelerle bitireyim,

şu bir anda atasözü söylemeye susamış hevesimi :)

Hayde size iyi geceler;)

Not: O kaydettiğim yayınlayamadığım yazılar için de ‘tbt yazı şeysi’ diyeyim bari, sen oradan anlayıver e mi ? Benim akıllı, teknolojik okuyucum ;)