Sonunu bildiği bir filmi izler gibiydi kadın. Bu sefer izlemek değil,
müdahale etmek istiyordu. Hayııııııır, öyle olmaz, “onun sonu kötüüüüü!!!” diye
bağırmak istiyordu adeta. Çünkü kendinden biliyordu kadın, o senaryo iyi
bitmez. Sonunda kadın sadece üzüldüğü ile kalır. Belki de delirdiği ile…
(Sakın tecrübe falan diye düşünme okuyucu.)
“Yemişim tecrübesini, dibe vurduktan sonra tecrübe edinse n’ olur, edinmese
diye düşünmekten alıkoyamıyordu kadın.
Peki değiştirebiliyor muydu senaryoyu, HAYIR! Sadece 13 bölüm diye başlayan
televizyon dizilerinin 30 bölüme uzaması gibi bir durum oluyordu.
Sonu belli olan, uzadıkça daha da işkenceli hale
gelen, sümük gibi uzayan sahneler, iç çekişlerle dolu bir dizi işte.
Bu sefer 3. tekil kişi ağzından yazmak pek bir afili
geldi sanırım. KADIN, diye bahsetmek mesela :)
O kadın mı
kim? Sence ?
:)
Belki de bu yüzden tahammül edemiyordum kadınların
aptallıklarına. Yahu zamanında ben hepinizin yerine yaşadım bitti diyesim
geliyor. İlla siz de mi deneyeceksiniz yani? Daha ne demeli, bilmiyorum ki, ama
şunu belirteyim ki inan, sonradan çok utanıyorsun be kadın. Ben nasıl bu kadar
aptal olabilmişim diye kendine inanamıyorsun hatta. Ne kadar aşık olmakla
davranışlarını anlamlandırmaya çalışsan da nafile.
Neyse bakalım, birilerine üzüldüm, bir iç çektim değiştiremeyeceğim, gücümün yetmeyeceği durumlar için.
Çektim ve yazdım bitti.
Herkese musmutlu, çiçekli haftalar diliyorum ;)
Ahhh.. nasil tanidik geldi birden.
YanıtlaSilBen bu filmi gördüydüm:)