Hoş Geldin Ahiretlik :)


İçimde bir duygu seli var ki sormayın gitsin. Eskiden olsa bu halimle neler yazardım, döktürürdüm belki de. Ama şimdilerde uzun uzun yazamaz oldum. Kısa cümlelerle yetiniyorum.

Ne mi yazmak için oturdum bilgisayar başına?

Benim bir ahiretliğim var :)

Ahiretlik mi ? O da ne, ne alaka falan demeyin. Öyle işte, bizim için öyle kaldı ;)

Kimselere benzemeyen, sesi sakinleştirici ilaç etkisi yaratan, konuşurken ellerini kollarını kullanmaktan hiç vazgeçmeyen, , sabahları kahvaltıda salata yapıp yiyen, mor lahana vazgeçilmezi olan, balık hafızası olan ve bu yüzden beni sürekli güldüren bir ahiretliğim var benim :) (yani düşünün tam 3 kez tanıştım kendisiyle, anca ismimi öğrendi:)


Toplasan belki bir yıl bile aynı şehirde yaşayamadığım, ama geçirdiğimiz zamanları hiçbir zamana değişmeyeceğim, ahiretliğim, canım, arkadaşım, duygudaşım, psikoloğum ve daha peeek çok şeyim.

Şu an ne cümlelerimi toparlayabiliyorum, ne de konsantre olabiliyorum açıkçası. Yazmak için birkaç gün bekledim ama nafile. Dedim ya duygu seli diye…

Sel olup akıyor gözlerimden sadece. Ben de satırlara akıtmak istiyorum cümlelerimi, çözmek istiyorum  boğazımdaki düğümleri… dilim döndüğünce.


Bazen bir ses, bir gülüş, küçücük bir dokunuş belki de…
Bir insanı sevmek için yeterli olan…


Kim demiş bir insanı sevmek, iyi bir arkadaş olabilmek için çok zaman geçirmek gerek diye? bırakın iyi bir arkadaş olmayı, ahiretlik oluverdik birbirimize.

Biz bir insanı sevmek için çok zaman geçirmek gerekmediğini öğrendik beraber. Gözden uzak olanın gönülden ırak olmadığını gördük. Ayrı şehirlerde birbirinden kilometrelerce uzakta da ilişkiler nasıl yürüyebiliyormuş, hisler, duygular nasıl paylaşılabiliyormuş gördük, öğrendik beraber.

Gelelim bu duygu selinin nedenine:
En son düğününde görebildiğim (ki 1 yılı geçmiş idi) arkadaşımla 2 gün önce buluştuk. Yanına giderken sevgiliye kavuşurcasına  heyecanlıydım.  

Ama biliyor musun, bu sefer ayrılırken salya sümük ağlayıp, hatta sümüğüme peçeteler dayanmadı gibi bir durum olmadı:)
Aslında ne kadar da şanslı olduğumu düşündüm bu sefer. Neden mi?

Uzun lafa hiç gerek yok. Ne demiş benim canım şairim, Cemal’ im Süreya’ m :)

“Güzel hayat isteyen,  güzel insanlar biriktirsin”


Güzel insan sana, eşi, benzeri olmayan insana sesleniyorum: ‘ seni çok seviyorum Kübra’m!’
İyi ki varsın…


Her şeye rağmen, herkese rağmen, aramızdaki kilometrelere rağmen, sevgi sözcüklerindeki imkansızlıklara rağmen, zorluklara rağmen,  tüm rağmenlere rağmen... 
sana bir ömür boyu kucak açıp, kollarını hiç kapatmayacak olan 

                                                                                                 sakarın, 
                                                                                                       tatlı dillin,
                                                                                                                  çillin 
                                                                                                                         ve ahiretliğin
                                                                                                                       


Dip not: Yani belki de eve gelince bilazcık ağlamış olabilirim. Ama bilazcık :))


2 yorum:

  1. Ahiretlik kelimesini ilk anneannemden öğrenmiştim , çocuk yaşımda . Anlam veremezdim o zamanlar ne demek olduğu konusunda. Şimdilerde anlıyorum ki, ahrete kadar bitmeyen sevgiymiş. Çok şanslısın güzellik. ;) sevgiyle

    YanıtlaSil
  2. Benim de var ahiretliğim. Çok güzel bir müessese bu ahiretlik müessesesi:) İnsanların ruhları arasında mesafe yoktur ki. Başka bir yerde olduğu uzak olduğu anlamına gelmez. Şanslısın evet bunu yakalayabilmek çok zor.

    YanıtlaSil

Şişt pişt, orada olduğunu biliyorum!
Yorumların benim için çok önemli, öyle okuyup okuyup kaçmak yok;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı