Kafamın içi çarşamba pazarı gibi adeta. Ne ararsan var. Her
renkten her çeşitten var.
Hani böyle bir tezgahta lastik donlar varken hemen yanı
başındaki tezgahta şekilli sebze çıkaran rende pazarlamaya çalışan amcalar vardır ya. Ciyak ciyak
bağırırlar hani, yüzyılın buluşunu yapmışcasına :) Hemen yanında vücudun bilimum uygun yerlerine dövme yapan marjinal her tarafı
dövmeli, piercingli, ablalarımız varken
az ötede de traş bıçağı satan
delikanlılara rastlarsın. Hele hele her pazarın olmazsa olmazı parfüm satan
şahsiyetler yok mu?
“Ablacım senin güzel hatrına
200 tl' lik parfümü 50 liraya bırakıyorum.”
Ne ara hatır sayılacak bi ilişkimiz oldu la senle ? diyesin gelse de, anca bakış atmakla
yetinirsin. Hoş o susak kafa da ne anlar
ya, o bakıştan :) Şaka bi yana pek de bi severim pazarları da, pazar esnaflarının o gaydiri gubbak hallerini :)
Düşünceler akın etmiş savaşıyorlar kafamın içinde. Alakalı alakasız,
saçma sapan, abidik gubidik, yampiri yumpiri, önemli önemsiz bir sürüüüüüü düşünce. ..
Bu savaşta yaralananlar mı ararsın, ölenler mi, kaçmaya çalışanlar
mı, yiğitlik yapıp “ ben bu oyunu bozarım leyn” diye dayılananlar mı, aman bana
bi şey olmasın diye rengini belli etmemeye çalışan cibiliyetsizler mi, korkaklar
mı, ağlayıp sızlanıp dövünenler mi? Ne ararsan…
Çıldırmış gibin adeta.
“Dağılın lan” diye bağırmak istiyorum arada.
Ama sonra onu yapmaya bile mecalim kalmayıp, ne haliniz
varsa görün diyorum :)
Koy veriyorum. Hiç takatim yok çünkü. Baharın etkisi mi
bilinmez. Kesin bahardır sebebi. Bahardır bahardır.
Efendim?
Kedi mi ?
Tabi canım. Ne baharı ? Kedidir o kedi :)
:)) pazarı süper anlatmışsın okurken çok gülümsedim, hoşuma gitti. (Boşver mek bazen en iyisidir)
YanıtlaSilDaha neler yazacaktım anlatırken de sustum:) Pazar diliyle yazacak olunca, acık edepsizleşebilirdim çünkü:)
SilO zaman boş-verelim, gülümseyelim;)