Kendim' e Mektup


Kendim' e Mektup

Sevgili Kendim,

Ne çok ihmal ettim seni son zamanlarda. Ne çok şey yükleyiverdim omuzlarına.
Dur bakayım, kaç gündür çikolata yemiyorsun sen? (Tatlı mutluluk getiriyordu sana, unuttun mu?)
Yediremedim, giydiremedim, süsleyemedim seni epeydir, biliyorum, ama geçecek bu günlerde.  

Sadece bir süreç inan bana. Hani diyorlar ya televizyonda, sosyal medyada, orda burada, ‘hava değişikliği çarpar adamı’, ‘mevsimsel değişiklikler sizi depresyona sokabilir, dikkatli olun!’ falan filan, bıdı bıdıları…
Sen de, he he de :) ondandır de :)

“Güzel günler göreceğiz çocuklar” deyip duruyorsun ya hani çocuklarına, kendine de söyle! Ama YÜKSEK SESLE!

Beklentilerini aza indir, hatta mümkünse yok et!
Gülümsemekten vazgeçme, sadece kendin için ;) Çünkü mutlu olundukça gülündüğüne değil, güldükçe mutlu olunduğuna inanırsın sen, biliyorum :) Eee beni de kandıracak halin yok ya. Zamanında bunun üzerine hormonlar, seratoninler  falan bir hayli araştırmıştın da.

Küçük, minnak mutlulukların vardı senin, onları hatırla. “Yarın cuma heyyoooo!!!” gibi mesela. Sanki 40 yılda bir gelen bir günmüş gibi cuma :)

Sen ki çaydanlığını parlattın diye günlerce sevinen, kutu kadar evinde yapılabilecek ve sadece senin görebileceğin mm’ lik değişikliklerle “Ay evimin şeklini değiştirdim Nesrinnnn, nasıl güzel olmuş değil mi” diyebilen bir canlısın. Sanki senden başkası fark edebilecekmiş gibin :)

Çamaşır makinasına her çamaşır attığında “Rabbimmm sana şükürler olsun makinam vaaaar” diye makinesini seven, mutlu olan. Hoş bunun bi hikayesi de yok değil ama.

Buna kısaca bir değinsem iyi olacak sanırım.

Şincik şöyle oluyor ki, ben mecburi hizmetimi yaparken Kars’ ta bir yıl boyunca çamaşır makinesi alamadım. Çünkü ev sahibim izin vermedi, ben de alamadım. Nasıl yani falan diye düşünüp mantık aramayın, askerlik gibin yani :) Mantıksızdı zaten. Eee tabi ben gibi saftirikler de hemen boyun eğdi. Ve o karda kışta, buzlu yollarda penguen gibi yürümeye çalışarak çamaşırlarımı yıkamaya veriyordum. Bazen arkadaşlarıma götürüyordum falan. Ama rezil mi rezil ve zor günlerdi benim için. Düşünün, dile kolay.  Gün değil, ay değil, tam bir yıl boyunca.  E onca zaman makinesiz kaldıktan sonra tabi çamaşır makinası alınca, aman ne sevdim ne sevdim ben onu. Aramızda duygusal bir bağ gelişti adeta :) Önceleri çocuklar gibi bir süre yıkanırken çamaşırlarımı izliyordum bile. Allah’ ım ne büyük bir lüks imiş meğer çamaşır makinası. Çıkartıp çamaşırlarımı bir serişim vardı. Sanki dünyanın en zevkli işini yapıyorum sanırsınız. Ama öyle bi şey işte. Yokluk görünce hele bir de içinizde bir pollyanna yatıyorsa durum böyle oluyor. Aradan yıllar geçti ben hala severim makinamı. Arkadaşlarım da hala güler halime. . kadir kıymet bilirim vesselam. Yıllar da geçse unutmam.

Heh nerde kalmıştık, bak yazdıkça yüzümde bir gülümseme eski yerini aldı bile çoktan, aferin kendim :)

Ve sevgili kendim,
 Sen ne olursa olsun, asla kendinden vazgeçme.  Daima gülümse, her şeye rağmen.
Çünkü sen ne yaparsan yap, ne kadar iyi niyetli olursan ol, herkes görmek istediği kadarını görür.  Tabi görmek isterlerse şayet.  İnsanları mutlu etmek isterken, kendini hiçe sayma. Senin de isteklerin, ihtiyaçların var. Tıpkı arada sana da nasıl olduğunun sorulmasının gerektiği gibi.
Ve sen ne olursa olsun pembe gözlüklerinden asla vazgeçme. 
Çünkü onlar sana çok yakışıyor ;)

                                                  mutlu ve bol gülüşlü yarınlara…
Kendim' e Mektup

Şimdi bu yazı ile delirdiğimi düşünebilirsiniz ama bu çok iyi bir yöntemdir, tavsiye ederim. Özellikle işiniz hep başkalarını dinlemekse ve onlara iyi gelmeye çalışmaksa… Şimdi sıra kendinizde.

O halde yarın ki ödevin kendim: “ Her şey çoook güzel olacak” İNAN!

‘Ve yarın cumaaaa’ yuppeleyyyyy !!!





18 yorum:

  1. Herkesin olur böyle dönemleri umarım sizinki kısa sürer :) çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim;)
      Güzel günler bizi bekler :)

      Sil
  2. Her kötü dönem geçer elbet, şükür ile sabredin, umarım çok kısa zamanda mutluluklar bulur sizi. Ayrıca sıkıntı çok olursa biz buralardayız, söylemeniz yeter, elimizden geldiğince. :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uuuu ne güzel, tamam senin başını ağrıtım ben de:))

      Sil
    2. Ohoho zaten ayıp ediyon başımı ağırtmayarak, her türlü her şekilde ağırtabilirsiniz. Bak bana suffle ısmarlamadın ama ben ısmarlarım bir daha sıkıntınız olduğunda. :))

      Sil
    3. Aaaa aşk olsun, ısmarlarım ya tatlı yer tatlı konuşuruz:))

      Sil
    4. Ohoho geçti o iş, sıra bende. :) Siz dertleri biriktin bana yer, zaman verin gerisini ben hallederim. :))

      Sil
  3. Vallahi sana iyi geldi mi bilmiyorum ama bana çok iyi geldi bu mektup. Çamaşır makinesiyle olan aşkına da bayıldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vallahi sana da iyi gelmesine sevindim. Çamaşır makinem ise o başka bir aşk :))

      Sil
  4. çok içten ve doğal .. banada gayet iyi geldi.. hep mutlu ol emi...

    YanıtlaSil
  5. Hahahah.... Kendimle konuşmalarımı hatırladım yorucu bir iş yaptıysam eğer sonucunda kendime sorardım eskiden "ne istersin güzelim ne yemek , ne içmek ne satın almak ve ya ne yapmak istersin" sonra da yapardım:) Gerekli bence.

    YanıtlaSil
  6. insan önce kendini sevmeli ve değer vermeli bende buna çok inanırım:)
    ne güzel bir yazı, iyi geldi..
    mutlu gün ve hafta sonları..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi gelmesine sevindim :)
      Mutlu ve bol gülüşlü günler...

      Sil
  7. Evet ya gülümseyelim... :) :)

    YanıtlaSil
  8. Sizi okumak bir keyif ilk fırsatta kendime mektup yazacağım :)
    Çamaşır makinemi ben de pek severim. Benim de öğrenciyken yoktu makinem ahh ahh :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz böyle güzel yorumlar yazınca, ben daha bi keyifleniyorum. pek bi sevindirik oluyorum yorumlarınız karşısında;)
      İyi ki varsınız;)

      Sil

Şişt pişt, orada olduğunu biliyorum!
Yorumların benim için çok önemli, öyle okuyup okuyup kaçmak yok;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı