24 Eylül 2017 Pazar

Ben Bir Şirin Olsaydım

umutlu şirine

Şirinler çizgi filmini hatırlıyor musunuz?
Ben bir şirin olsaydım, kesin umutlu şirin falan olurdum herhalde :)

Öyle bir şirin yok mu?
Olsun, ben de aralarına ‘umutlu, çilli şirine’ olarak girerdim işte. Kaknem suratlı Gargamel’ in varlığına rağmen üstelik :)

Bazen duygu durumlarım karşısında ben bile hissettiklerime şaşırırken, bunu burada dile getirip ifade etmesi çok daha zor sanırsam.

Ama yapamıyorum. En fazla bi kaç saat sanıyorum, umutsuzca durabildiğim. Ya da hadi en fazla bi gün diyelim. O da en fazla ha ;)

Karşılaştığım yahut da yaşadığım durumların, dinlediğim hikayelerin ağırlığına göre işte. Çoğunda bu kadar bile sürmüyor, ki bence çok şükür sürmüyor. (not: ölümler ve hastalıklar dışında bittabi)

Bazen umutsuz, karamsar insanların hayatını düşünüyorum da, şişiyorum doğrusu. Hele bunu hayat biçimi haline getirmişlerse…Davul gibi oluyorum. Yahut da yanımda yöremde menzilimde olurlarsa dayanamıyorum. Kimisine göre zorlama gibi gelebiliyor bu halim ama inanın asıl onların ki bana zorlama gibi geliyor. Ve hatta çok sıkıcı :)

Böyle durumlarda Pollyanna ruhum çarnaçar durmuyor, gıdıklamaya başlıyor beni :) Bi sürü alternatif düşünce üretiyorum çevremdekilere. Tamam çoğu zaman dalga konusu olabiliyor. Ben de kabul ediyorum, ama bahanecek yine gülüp eğleniyoruz işte. Yahu hayat zaten yeterince çetrefilli değil mi? Daha da bunaltmaya ne gerek var?



Bazen Pollyanna beni görse, ‘yok artık tahtımı almışsın ama suyunu da çıkartmışsın hani” falan da diyebilir gibime geliyor :)



Ama ben her şeyin bi zamanı, vakti olduğunu ve hiç bi şeyin boşa yaşanmadığını düşünüyorum artık.

Markette gereksiz yere uzayan kasa bekleyişlerinin, tencerenin altını kısarken ocakta elimizi yakmamızın, çalar saati duymayıp toplantıya geç kalışımızın, hatta bu yüzden trafikte saatlerce beklemek zorunda kalışımızın, eşinizin sizi aldatmasının, uzun süren evliliğinizin bir anda sona ermesinin, iş yerinden çıkartılmanızın, en sevdiğiniz kolyenizi kaybetmenizin, trafikte arkadan gelen aracın hızla size çarpması sonucu tamponunuzun kırılmasının, merdivenlerden inerken kayıp, ayağınızı kırmanızın

bıdı bıdı bıdı…..

Alakalı alakasız, önemli önemsiz size bi sürü örnek verebilirim.  Tabi ki bütün bunlar karşısında hiç bi şey olmamış gibi davranmak, üzülmemek, ne bileyim ağlayıp sızlanmamak falan değil kast ettiğim şey. Hatta çok üzüldüyseniz böğüre böğüre ağlayın bence. Yüzünüz gözünüz şişsin, sümüğünüzle göz yaşlarınız birbirine karışıp çorba olsun :) falan filan.. Şahsen ben öyle yapıyorum :) Sonra da gelip burada yazıyorum.

Ve  geçiyor işte. Yani uzatmayın diyorum sevgili okuyucu. Uzatıp da umutsuzluğa, mutsuzluğa kapılmayın. Ve bunu bi hayat biçimi haline getirmeyin bence. Çünkü her şeyi tutabilsek de tutmaya çalışsak da, zaman hiç tutulmuyor, edepsiz şey :) Hızlıca geçip gidiyor :)


Mutluluk bi enerjiyse, yakındakileri mutlu edince uzaktakiler de zaten geliyorsa o zaman devam etmek lazımdı azizim. İnatla, daha bi hırsla. Varsın deli desinler, dalga geçsinler.



Ya da bu hafta pek bi sevdiğim arkadaşım Esin’ imin dediği şey geliyor aklıma.
Sohbet sırasında bana ‘nasıl’ olduğumu sordular, ben de:
‘Çok iyiyim, mutluyum, baya iyiyim’ hatta dedim.

Esin den gelen tepki :
“Sen kendini falan kandırmıyorsun değil mi tatlım? Hani iyiyim, mutluyum diye?” :))

Eve gelince hatırlayıp epey güldüm. Kandırsam bile ne iyi la işte. Hep başkaları mı kandıracak ayol beni :)

Hem unutmayın kazanan hep şirinler oluyor. Gargamel her zaman kaybediyor. Çünkü şirinler savaşmaktan, mücadele etmekten hiç vazgeçmiyorlar.

Hem eğer iyi bi çocuk olursanız, şirinleri bile görebilirsiniz :)

Hatta umutlu, çilli şirineyi bile :)

Belki o da bi yerlerde bekliyordur, kapısının çalınmasını ;)



Mutlu, umutlu pazarlar ;)


6 yorum:

  1. :) Umutlu şirin olmak sana yakışıyo supriz misafir gülümsetiyosun okurken.Arkadaşından gelen tepki fena :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy teşekkür ederim :) Gülümsetebildiysem ala, yeter ki hep gülelim;) Ben de epey güldüm zaten:))

      Sil
  2. Sanki kendimi okudum:) Bazen "bu kadar umutlu olduğuma göre acaba ben aptal mıyım?" diyorum:) Olsun. Umut ve umutlu insanlar da lazım bu dünyaya.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Ne aptallığı yahu;) ONlar kendi hallerine yansınlar diyorum ben de:) Umut lazım, beraberinde getirdiği mutluluk tabi;)

      Sil
  3. Umut,önemli :)) O yüzden umut etmeye devam :)) Sevgilerimle :)Takibinizdeyim :)

    YanıtlaSil

Şişt pişt, orada olduğunu biliyorum!
Yorumların benim için çok önemli, öyle okuyup okuyup kaçmak yok;)