Şirinler çizgi filmini hatırlıyor musunuz?
Ben bir şirin olsaydım, kesin umutlu şirin falan olurdum
herhalde :)
Öyle bir şirin yok mu?
Olsun, ben de aralarına ‘umutlu, çilli şirine’ olarak
girerdim işte. Kaknem suratlı Gargamel’ in varlığına rağmen üstelik :)
Bazen duygu durumlarım karşısında ben bile hissettiklerime
şaşırırken, bunu burada dile getirip ifade etmesi çok daha zor sanırsam.
Ama yapamıyorum. En fazla bi kaç saat sanıyorum, umutsuzca
durabildiğim. Ya da hadi en fazla bi gün diyelim. O da en fazla ha ;)
Karşılaştığım yahut
da yaşadığım durumların, dinlediğim hikayelerin ağırlığına göre işte. Çoğunda
bu kadar bile sürmüyor, ki bence çok şükür sürmüyor. (not: ölümler ve
hastalıklar dışında bittabi)
Bazen umutsuz, karamsar insanların hayatını düşünüyorum da,
şişiyorum doğrusu. Hele bunu hayat biçimi haline getirmişlerse…Davul gibi
oluyorum. Yahut da yanımda yöremde menzilimde olurlarsa dayanamıyorum. Kimisine
göre zorlama gibi gelebiliyor bu halim ama inanın asıl onların ki bana zorlama
gibi geliyor. Ve hatta çok sıkıcı :)
Böyle durumlarda Pollyanna ruhum çarnaçar durmuyor, gıdıklamaya
başlıyor beni :) Bi
sürü alternatif düşünce üretiyorum çevremdekilere. Tamam çoğu zaman dalga
konusu olabiliyor. Ben de kabul ediyorum, ama bahanecek yine gülüp eğleniyoruz
işte. Yahu hayat zaten yeterince çetrefilli değil mi? Daha da bunaltmaya ne
gerek var?
Bazen Pollyanna beni görse, ‘yok artık tahtımı almışsın ama
suyunu da çıkartmışsın hani” falan da diyebilir gibime geliyor :)
Ama ben her şeyin bi zamanı, vakti olduğunu ve hiç bi şeyin
boşa yaşanmadığını düşünüyorum artık.
Markette gereksiz yere uzayan kasa bekleyişlerinin,
tencerenin altını kısarken ocakta elimizi yakmamızın, çalar saati duymayıp
toplantıya geç kalışımızın, hatta bu yüzden trafikte saatlerce beklemek zorunda
kalışımızın, eşinizin sizi aldatmasının, uzun süren evliliğinizin bir anda sona
ermesinin, iş yerinden çıkartılmanızın, en sevdiğiniz kolyenizi kaybetmenizin,
trafikte arkadan gelen aracın hızla size çarpması sonucu tamponunuzun
kırılmasının, merdivenlerden inerken kayıp, ayağınızı kırmanızın
bıdı bıdı bıdı…..
Alakalı alakasız, önemli önemsiz size bi sürü örnek
verebilirim. Tabi ki bütün bunlar
karşısında hiç bi şey olmamış gibi davranmak, üzülmemek, ne bileyim ağlayıp
sızlanmamak falan değil kast ettiğim şey. Hatta çok üzüldüyseniz böğüre böğüre
ağlayın bence. Yüzünüz gözünüz şişsin, sümüğünüzle göz yaşlarınız birbirine
karışıp çorba olsun :) falan filan.. Şahsen
ben öyle yapıyorum :) Sonra da gelip burada yazıyorum.
Ve geçiyor işte. Yani
uzatmayın diyorum sevgili okuyucu. Uzatıp da umutsuzluğa, mutsuzluğa
kapılmayın. Ve bunu bi hayat biçimi haline getirmeyin bence. Çünkü her şeyi
tutabilsek de tutmaya çalışsak da, zaman hiç tutulmuyor, edepsiz şey :) Hızlıca geçip
gidiyor :)
Mutluluk bi enerjiyse, yakındakileri mutlu edince
uzaktakiler de zaten geliyorsa o zaman devam etmek lazımdı azizim. İnatla, daha
bi hırsla. Varsın deli desinler, dalga geçsinler.
Ya da bu hafta pek bi
sevdiğim arkadaşım Esin’ imin dediği şey geliyor aklıma.
Sohbet sırasında bana ‘nasıl’ olduğumu sordular, ben de:
‘Çok iyiyim, mutluyum, baya iyiyim’ hatta dedim.
Esin den gelen tepki :
“Sen kendini falan kandırmıyorsun değil mi tatlım? Hani
iyiyim, mutluyum diye?” :))
Eve gelince hatırlayıp epey güldüm. Kandırsam bile ne iyi la
işte. Hep başkaları mı kandıracak ayol beni :)
Hem unutmayın kazanan hep şirinler oluyor. Gargamel her
zaman kaybediyor. Çünkü şirinler savaşmaktan, mücadele etmekten hiç
vazgeçmiyorlar.
Hem eğer iyi bi çocuk olursanız, şirinleri bile
görebilirsiniz :)
Hatta umutlu, çilli şirineyi bile :)
Belki o da bi yerlerde bekliyordur, kapısının çalınmasını ;)
Mutlu, umutlu pazarlar ;)
:) Umutlu şirin olmak sana yakışıyo supriz misafir gülümsetiyosun okurken.Arkadaşından gelen tepki fena :)))
YanıtlaSilAyy teşekkür ederim :) Gülümsetebildiysem ala, yeter ki hep gülelim;) Ben de epey güldüm zaten:))
SilSanki kendimi okudum:) Bazen "bu kadar umutlu olduğuma göre acaba ben aptal mıyım?" diyorum:) Olsun. Umut ve umutlu insanlar da lazım bu dünyaya.
YanıtlaSilSevgiler...
:)) Ne aptallığı yahu;) ONlar kendi hallerine yansınlar diyorum ben de:) Umut lazım, beraberinde getirdiği mutluluk tabi;)
SilUmut,önemli :)) O yüzden umut etmeye devam :)) Sevgilerimle :)Takibinizdeyim :)
YanıtlaSilHoş geldiniz o zaman;)
Sil