Debelendikçe daha da derine batıyorum adeta. Hem bu kadar kalabalık hem bu kadar yalnız olunur
muydu? Nefesim kesilecek gibi hissediyorum. Patlamaya hazır bomba gibi. Sanki
bi ağlamaya başlasam, şehri sel alırmış gibi..
Çok yoruldum ve hala çok yorgunum. Di- li geçmiş zamana
geçemiyor, geçmişte kalamıyor bir türlü yorgunluğum. Tam, tamam artık geçiyor
derken aynı yerden kanamaya başlıyor yine yaram. Bu sefer başka, bambaşka bir
şeydi halbuki. Büyük bi yaraydı. Dokunma, kaşıma daa işte kanıyo! Kanıyo, lanet
olsun diye bağırmak istiyorum.
Sustuklarım büyüyor içimde. Sırf başkaları, çok sevdiklerim,
değer verdiklerim üzülmesin diye tuttuğum gözyaşlarım, hiçe saydığım öteki
yanım acıyo…
Ne zaman konuşmak istesem, karşılığında “ama” ile “benim de”
ile başlayan cümleler duymaktan yoruldum. O
ama’ lara karşılık benim ama’ larımdan bahsedememekten yoruldum.
Karşımdakini düşünmekten, kendimi, o acıyan öteki yanımı ihmal etmekten
yoruldum.
Evet herkesin bir ama’ sı vardı, senin de. Ama bu sefer
benim çok büyük bir ama’nm vardı. Kimseye gösteremediğim, çabuk iyileştirmeye
çalıştığım, gösterirsem üzülürler, ağlarsam ağlarlar diye çekindiğim… Hep
içimde yaşayıp belli etmemeye çalıştığım… Ve her cümlede o ama’m ‘ tamam’
şekline dönüşerek susup çekiliyordu yine köşesine…
Şimdi içimde kocaman bi sızı kocaman bi yara ve ne zaman
diner artık hiç bilmiyorum…
ve ne yazık ki artık inanmıyorum… Pes ediyorum…
Ve her cümlede o ama’m ‘ tamam’ şekline dönüşerek susup çekiliyordu yine köşesine…
YanıtlaSilKaleminize sağlık, iyi bayramlar :)
Kalemimle birlikte, ruhumuza ce kalbimize sağlık dileyelim o vakit..
SilTeşekkür ederim, mutlu huzurlu bayramlar..
Ah içimize atıp, sustuklarımız! Gün geliyor ağır geliyor:( Her şeye rağmen iyi bayramlar... Sevgiler...
YanıtlaSilYahut da susmayıp konuşmak istediğimizde dinletemediklerimiz...
Sil