İzliyorduk, izlerken de anlamaya,
hissetmeye çalışıyorduk. Tabi ne kadar hissedebilirsek.. Yaşamadığımız bi
durumu ne kadar anlayabilirsek o kadar anlayabiliyorduk.
Daha önce hiç bilmediğin hiç
yemediğin bir yemeğin tadını bilememek kadar basitti aslında. Evet soğan ve
salçayla kavrulduğunu bilir ve bu bildiğin tattan yola çıkarak katabileceği lezzeti tahmin edebilirsin, ama o kadar işte. Hepsini bilebilir misin? O bütünün nasıl
olduğunu?
Yahu hiç yememişsin ki, damağında
nasıl bir tat bırakacak ve sen bu tadı sevebilecek misin yahut da yakacak mı
acep, nereden bilesin? Yüklenme kendine dünyalı.
Kimse bilmediği bir şeyden
sorumlu da değildi aslında. Kızmayın çevrenizdekilere ve kendinize. Sürekli
anlaşılmayı beklemek yerine, yeni cümleler kurmaya çalışın. Bu yeni cümlelerle
siz de yenilemeye çalışın kendinizi.
Ceviz büyüklüğündeki
bir dertten n’ olur ki? Hem ben cevizi çok severim…
"Sürekli anlaşılmayı beklemek yerine, yeni cümleler kurmaya çalışın" bu çok hoşuma gitti teşekkürler günümü aydınlattığın için :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Bu güzel geri bildirimin için;) Aydınlatabildiysem ala;)
SilAy evet yaaa herkes anlayış bekleme derdinde
YanıtlaSilBen de diyorum ki bu insanlara gölge etme başka ihsan istemez .
Yoruldum çünkü
O zaman dinlenme zamanı ;)
Sil