22 Ekim 2016 Cumartesi

Sana Ne Demeli

ot dergisi

Bir cumartesi gecesi, bir elimde çay bardağı önümde ot dergisi. Evimin sessizliğin tadını çıkarıyorum. Belki de yalnızlığın…

Kafamda uçuşunca ardı sıra kelimeler, yazmalıydım o vakit dedim ve soluğu burada aldım.
Bir rüzgar esiyor adeta kafamın içinde. Ama tatlı bir rüzgar, esintisi pek üşütmese de ara ara 
titretmiyor da denemez.  Ne demeli o zaman? 
Karla karışık rüzgar ;)

Okuduklarımdan mı, işimden mi, yoksa özel hayatımdaki insanlardan mı bilmem ama…
Bazı insanlar sonsuz hata yapma, hadsizlik yapma hakları varmış gibi davranırlar hayatta. Çünkü şimdiye kadar bildirilmemiştir o had kendilerine, zat-ı muhteremler tarafından. Peki hadsizlik bir hak mıdır yahut da ahlaksızlık mı?

Bunlar karşısında onlara sonsuz şansları varmış gibi davranan insanlara, o hakları bahşedenlere ne demeli?
Sonra dövünüp durma bence dünyalı !

Sana diyorum ne demeli peki?

O “sen”  belki de sensin.
Belki de ben.




1 yorum:

  1. Bu aralar o hakkı epey veriyorum insanlara. Tepki vermekten yorulum belki de.

    YanıtlaSil

Şişt pişt, orada olduğunu biliyorum!
Yorumların benim için çok önemli, öyle okuyup okuyup kaçmak yok;)