Meğer ne kadar da teknolojinin kölesi olmuşum da haberim
yokmuş.
Bir gün, sadece bir gün akıllı telefonsuz kaldım, çıldıracakmış
gibi oldum. Nefes almam zorlaştı, yalnız, çaresiz hissettim kendimi. (ee bir de
tabi yalnız yaşamanın da etkisiyle, iyice coştu )
Yani durum şöyle, okulda telefonu elimden düşürdüm ve bir
anda ekran önce yeşillendi, sonra bir morardı, sonra bi ‘kırmızı olsun da üç
kuruş fazla olsun’ der gibin kızardı ve kıpkırmızı oldu. Ve en sonunda siyaha
boyanıp, ‘hık’ dedi ve hakkın rahmetine kavuştu.
Ve işte o saatten sonra ben:
“Amanın, ne yapacağum
şimdi ben.”
“ Ayyy annemlere hemen ulaşıp söylemem lazım.”
“Yedek telefonu olan var mı?”
diye öğretmenler
odasında dört dönüp ona buna sormalar, ama -akıllı telefon- tabi, hattım kırık
sonuçta. İnsanlarda ise ‘oldu canım çüş, buldu da bi de akıllısını istiyor’
bakışları. Ne kadar da cahilmişim ki, yedek hat çıkarma olayını falan
bilmiyorum tabi. Sonrasında hemen bi arkadaşımdan
telefon temin ettim ve hemen akabinde soluğu telefoncuda aldık, hattımı eski
telefonlara taktırabilmek için. Neyse ki, kartı bi çerçevenin içine yerleştirip,
hemen taktılar eski telefona. Ee buraya kadarı iyi güzel de, ne numaralar var
elimde ne de whatsapp.
Ne whatsapp yok mu?
Amanın ne whatsapp mış arkadaş, yeni telefon alıncaya dek bi
kaç gün idare ederim sanmıştım ama ne mümkün. Eee netice de sakız mı bu, hemen
gidip alayım. Pahalı da bi şey sonuçta, e araştırmak da lazım falan, ay bi sürü
bıdı bıdı. Öyle pek de anlamıyorum ki bu işlerden, hem anlasan ne?
Hızla çoğalan bitkiler misali, takip etmek ne mümkün. Hoş öyle
bir derdim de yok ya.
Neyse gece oldu…
‘ Telefonum ötmii, kimse bağa yazmiii… keşke benim de olsa…’
şeklinde mırıldanlamalar..
Ay resmen tribe girdim. Sanki herkes birlikte, bir ben
yalnızmışım gibi garip bi his. Kimse bana ulaşamıyormuş gibi. La arasalar
ulaşacaklar neticede, ama yok kafa almıyor, kabul etmiyor.
diye salak salak biri konuşuyor :)
tepemde sanki.
Nasıl bir bağımlılıksa artık.
Ey kutsal whatsapp beni ne hale getirmişsin de haberim
yokmuş meğer.
Dün itibari ile yeni telefonu almış bulunmaktayım. Başım göğe
erdi J
çok becerip de anlayamasam da, alışmaya çalışıyoruz birbirimize. Lakin bu
bağımlılığımı fark etmiş olmak bana hiç iyi gelmedi.
Bu arada bunun çağımızın fobisi olduğunu biliyor muydunuz? Nomofobi.
Ben geçtiğimiz aylarda Nil Karaibrahimgil’ in köşe yazısında
okumuştum. Nomofobi, cep telefonundan mahrum kalma korkusu imiş. Yani cep
telefonsuz ne yaparım korkusu. Baş dönmesi, nefes alamama, panik atak gibi
durumlara bile yol açabiliyormuş.
Bilmeyenleriniz varsa şayet, bir araştırın derim. Kim bilir,
siz de nomofobi adaylarından biri olabilirsiniz?
İhtiyaçlar nereye doğru kayıyorsa insanlarda oraya doğru kayıyor. :))) Ayrıca köşe yazarlarımız ne kadar da devşirme olmuş :)
YanıtlaSilBunun dışında nomofobi değilde fomo çok büyük tehlike. :)
Evet ama bu çok tehlikeli bir kayış gibi geldi bana:) Ve de çok hızlı bir kayış. Sistemin kölesi olmak gibi. Ne bileyim işte ben korktum:)
SilBu arada devşirme olmuş derken? Yani neden öyle söyledin anlayamadım sanırım?
Sonumuz terminatörlüğe doğru gidiyor. Devşirme olayına gelince, gazetelerin köşelerini köşe yazarlarına, gazetecilere bırakmaktan çok bir popülaritesi olan, tirajı olan kişilere burda yer vermesi biraz benim için söyliyeyim, sıkıntılı. Genellikle burada sanatçıdan, şarkıcıdan yapılan köşe yazarları donanımlı da olsa kullandığı kimliği şarkıcılık kimliği oluyor bu da biraz işin doğasına aykırı.
SilTeşekkür ederim, açıklaman için. Düşünceni merak etmiştim;)
SilBenim telefon sürekli elimde sadece kitap ve dergi okurken bırakıyorum.
YanıtlaSilAma bendeki bağımlılıl degil yazın üç ay kapatırım kimse ulaşamaz telefona.
Geçen seferde bir ay whatsapsız,internetsiz geçindim.
İstesem şimdide bırakırım:)
Seni alkışlıyorum vallahi, tebrik ediyorum :) Çünkü şu ana kadar hiç senin gibi birini görmedim çevremde. İlginç
SilZaten bende ilginç biriyim.
SilSadece bana etrafımdakiler ulaşamadıkları icin sinirleniyorlar.
Aldırmıyorum onları:)
Eee ulaşamamak da ciddi bi problem tabi:)
Sil1999 dailk cep telefonumu aldığımda uzunca bir süre telefonumun çalmaması bana senin yaşadığın duygulara benzer hisler yaşatmıştı. Kendimi çok yalnız hissetmiştim. Şimdilerde olur olmaz çalmasına tahammül edemez hale geldim. Bağımlı olmamak gerek nihayetinde eskiden telefon mu vardı ayol ;)
YanıtlaSilHiç di mi ama:) Eskiden bir de çağrı bırakmalar falan vardı, seni düşünüyorum anlamına gelen:) Ahahaha:) Şimdi hatırladım da birden, nereden nereye...
SilYalnız hissetme kendini ben de öyleyim:) Yeni teknolojik hastalık... Ne yapıyor muşuz acaba şu akıllı telefonlar yokken... Facebook sayfamız 'Blogger Kulübü'nde paylaştım yazınızı... Sevgiler...
YanıtlaSilAaa çok teşekkür ederim, hemen bakacağım:)
Silhehe, artık telefonun ötiii mi? :)
YanıtlaSilbirkaç sefer sadece kağıt ve kalemle dolaştım ve telefona akşam vakti arayan soran var mı diye bakarak yaşam denemesi yaptım :) Meğer kargalar için teknoloji zaten ekstra bişeymiş ve olmazsa sadece blog yazamıyormuşuz ^^ e zaten o sırada da kağıt kalem sağolsun baya da bi yazı birikiyor :) Allah acil şifalar versin nomofobist kardeşlere ^^
YanıtlaSilhahahaa :) Amin versin, versin:) Sen iyi durumdasın en azından.
SilAma şöyle bir gerçek ki artık telefon öyle hayatımızın içinde ve sadece akşam bakmak yetmeyebiliyor, çünkü önemli bir ulaşım aracı. Bazen o olmayınca önemli şeyler kaçırabiliyoruz. Tabi şimdi akıllı olup, çok daha başka şeylere de hizmet vermeye başlayınca kafalar iyice karıştı... napalım :)
Ben de kendimden korkuyorum ya. .Ne olacak bu halimiz.
YanıtlaSil:merhaba blogunuzu takibe alıyorum. Yeni yayınlarda ve yorumlarda görüşmek dileğiyle ben de beklerim.sevgiler.
YanıtlaSilHoş geldiniz;) Hep gelin, ben de gelirim elbette;)
SilSanırım ben de bir nomofobikim O.o
YanıtlaSilEyvah eyvah :)
Silwhatsapp olmadan asla :) tam bir bağımlılık cidden. her şeyimiz akıllı telefonlara bağlı çok kolay alışıyoruz ama vazgeçemiyoruz!
YanıtlaSil