Kendime Sinema Kapattım :)

Gelemeyen baharın etkisi mi, yapılacak işlerin gözümde gittikçe büyümesi mi,  yoksa iş icabı sürekli insanları dinlemekten midir bu haleti ruhiyem, bilemeyeceğim. Son zamanlarda içimi, ruhumu  bir şey kapladı ki sormayın gitsin. Bana ait olmayan, benimle hiç uyuşmayacak bir şey. Hani böyle hastaya kendi kan grubundan olmayan başka bir kan verilmiş gibi sanki.. Vücudumun alışkın olmadığı tepkileri vermesine sebep oldu.

Erkenden uyuma isteği, sürekli bir şeyler yeme hali, kolunu bacağını kıpırdatacak mecalin kalmaması, gülümsemeye alışmış yüzün somurtmak için bin bir türlü bahane uydurması vs vs. Ayyy yazamayacağım yazarken bile sıkıldım. Gibi gibi şeyler işte. Eften püften, saçma sapan haller diyelim. Hava değişikliği, iş yoğunluğu deyip geçiverelim :)

Ne zamandır kendim için bir şey yapmadığımı fark ettim ve dün kendimi ödüllendirdim. İş çıkışı kendime bir sinema ısmarladım. Vizyonda olan merak ettiğim bir film vardı.

Ömer Faruk SORAK filmi. “8 SANİYE”

Film için biletimi aldım ki bir de baktım sinemayı kapatmışım :) Benden başka kimse yok. Gittiğim saatle de alakalı olsa gerek. Ohh miss. Koskoca sinema salonunda bir tek ben vardım. Ben, şahsen, bizzat, kendim;) Sanki evdeymişim gibi çıkarttım ayakkabılarımı da. Yayıldım koltuklara, aldım elime de patlamış mısırımı. Rahat rahat tepki de verebiliyorum filmi izlerken.

Abooo, hahahaa, yuhh, ayyyy, aaaaaaaaa…

Film hakkında ne kadar olumsuz eleştiri de olsa ben çok beğendim filmi. Bana iyi geldi anlayacağınız. Üstelik başrol oyuncusunun aslında bir oyuncu olmaması, hayatında ilk defa bir filmde, hem de kendi hikayesinin anlatıldığı bir filmde oynaması. Oldukça ilgimi çekti.

Başrol oyuncusu Esra İNAL .

Filmde Esra’ nın gördüğü rüyalar ile gerçek hayatı birbirine karışıyor. Ve Esra olacakları önceden görmeye başlıyor.

Bence çok güzel bir Ömer Faruk Sorak filmi. Eğer siz de eleştirilere kulak tıkamak isterseniz, gidin mutlaka!!