'Nasılsın?' diye nezaketen soruyoruz.
Nezaketen cevap veriyoruz, 'iyiyim' diye.
Nezaketen “kendine iyi bak” lar,
Çok da umrunda karşındakinin kendine iyi bakıp bakmaması
sanki..
"Çok öpüyorum seni”
Hadi ya öpüyor musun
cidden? Az öpsene ya.
“Seni çok seviyorum,”
Nasıl? Az sevsene bi ya, görmek istiyorum çok sevdiğini.
Alıştığın için mi söylüyorsun? Hissederek mi söylüyorsun
sevdiğini?
Hissetmiyorsan bence söylememelisin. Ya da bence sen de
düşünmelisin, cidden çok seviyor musun acaba? Ya da çok sevmek mi istiyorsun,
kendini de çok sevmek için söyleyerek inandırmaya mı çalışıyorsun acaba?
“Görüşmek üzere hoş çakalın”
Var bir de hoşça mı kalayım, valla kalayım mı? Cidden istiyor
musun hoşça kalma mı?
Bence kalmalı mesela, hoşça kalmalı insan, ne güzel, mutlu,
umutlu kalmalı…
“Günaaaydın”
Aydı mı cidden sana gün? Bazen aymıyor mesela, ama aymasa da
söylüyoruz di mi? Çünkü hep böyle söylenir.
Ne istiyorsan söyle, söyle de, hissederek söylenilse mesela daha
güzel olmaz mı?
Nasılsın?
Mutsuz olduğum, iyi olmadığım anların birinde okuldayken dün telefonum çaldı. Karşıdaki
kişi “merhabalar hocam nasılsınız” diye sordu? İyi değilim dedim. Adam bi kaldı…
Soracağı işi unuttu bir anda.
-
- ıııı uuu…
sessizlik oldu .
Sonra ‘buyurun hocam’ diye devam ettireyim de, adamı
kurtarayım dedim. Asıl sorusunu sorabilsin, işini yapabilsin diye. Çünkü o
kadar belli ki, öylesine sorduğu, nezaketen cümle kurduğu. (Bu arada konuşmayı
devam ettiremeyecek kadar resmiyette olduğumuzu da düşünmüyorum. ) Ayrıca resmiyet
dediğin nedir ki, resmi olunsun ne olacak yani. İnsansın en nihayetinde.
-'Hayırdır
hocam' diye sorabilirsin,
-Umarım iyi olursunuz,
-Sesiniz kötü geliyor zaten diyebilirsin.
Mesela üzülmüş de olabilirsin karşıdakinin cevabını öyle
duyunca. Üzüldüm diyebilirsin, ne bileyim işte. Şaşırdıysan şaşırdığını bile söyleyebilirsin.
Ama dedim ya, öyle alışmışız ki, laf olsun diye konuşmaya, nezaketen
sorular sormaya. Ve tabi karşılığında da nezaketen verilen cevaplara..
Değil mi, bak bir de böyle bi şey var. Adama da çok
yüklenmeyeyim şimdi. O da görmemiş ki belki, hiç karşılaşmamıştır böyle samimi
cevaplara. Halbuki iyi değilim deyivermiştim bir anda. Belki bi sese ihtiyaç
duymuştum o an, konuşmaya, azcık rahatlamaya.
İşte böyle bir şeyler. Bugün de böyle olsun. Size gayet
samimi bir şekilde, bu yazıyı okuyan herkese mutlu hafta sonları diliyorum. Nezaketen
değil, içinizden gelerek konuşabileceğiniz, sohbet edebileceğiniz dakikalar
geçirmenizi diliyorum.
Ha bir de siz siz olun. Karşıda ki iyi değilim diyorsa bence
ilgilenin onunla. Hadi olmadı, nezaketen ilgileniyormuş gibi yapın. Bunu yapabilirsiniz
herhalde…
Ahhh güzellik ben seni çok içten seviyorummmm
YanıtlaSilKaçıyoruz sorunlardan uzuntulerden süpriz misafir. Herkes maskesini takip öyle çıkıyo insanların içine. Mutlu olmalıyım, degilsem mutlu gorunmeliyim şekli. Hatta gorunerek insan kendini bile inandiriyo mutluluguna yada inandirmaya calisiyor. Genellikle hissetiklerinin bi önemi olmuyo insanlar için bence birazda bu yüzden bu maskeler.
YanıtlaSilhayat bir tiyatro gibi herkes rolunu oynar sen repliklerinin disinda bir cumle kurarsan karsindaki insan dogaclama yapamiyorsa afallar. yani suc replik disina cikan sende, yalandan ibaret insanlardan gercek tepkiler beklemek seninkisi
YanıtlaSil