Günlerden Pazar olur da ben yazmaz mıyım, klavyede almaz mı
ellerim soluğu?
Sabahın erken saatlerinde Hüsnü Arkan dinleyince, sabahım
daha da güzelleşir ve huzur bulur adeta.
Çocukken sevmediğim pazar günleri ne de kıymete bindi
şimdilerde. (Dip not: pazarları evde geçirmeyi daha çok tercih ederim.) ‘Pazar günü’ demek huzur oldu, mutluluk,
dinginlik oldu, ev oldu, yalnızlık oldu, kendimle baş başa-lık oldu benim için.
Bu Pazar da en son bitirmiş olduğum kitabı paylaşayım
istedim sizinle. “Dublörün Dilemması”
İki yıldır elimde olan bu kitap daha önce Kars’ ta iken iki
kere okumaya kalkıştığım ve iki seferde de kendimi gerizekalı olduğuma inandırıp
okumaktan vazgeçtiğim bir kitaptı. Hatta geçen yılda kitaplıkta adeta bir biblo
gibi durmasına dayanamayıp sahafa götürmeye bile kalkışmıştım. Neyse ki aksilik
satamamıştım. Şimdi düşününce iyi ki satamamışım diyorum tabi ki.
Hani kitap okumanın bir mevsimi olduğu söylenir ya, ki ben
de inanırım buna. Hah, işte ben o zaman o mevsimde değilmişim demek ki, yeni
anlıyorum :) Boşu
boşuna da yüklenivermişim kendime, gerizekalı falan diye. Ay ne ayıp:) Hele o zamanlar bu kitabı öneren bi arkadaşım
vardı ki, (Elif)nasıl anlatıyordu ballandıra ballandıra. Şöyle güzel, böyle güzel
diye. Kendisi tam bi kitap kurdudur zaten. Yani onunla aşık atabilecek falan
değilim tabi ki. Ama o konuştukça ben kendimi daha da kötü hissediyordum. Hayır,
elime iki kere almış olup, 10- 20 sayfadan fazla okuyamamış iken ben, kız
yazarın kurduğu cümlelerden örnekler veriyor, kocaman gözlerini kısıp, bir şair
edasıyla vurgu falan da katmaz mı bir de o cümlelere :) Anaaam bayılacağımmmm:)
Hayranlıkla kıskançlık arasında gidip gelmiş olsam gerek :) Kitabı okuduktan sonra
o cümleleri akılda tutabilmenin ne kadar önemli olduğunu daha iyi
anlayacaksınızdır.
Yine bir Pazar günü elime almış olduğum Murat Menteş’ in
kitabını bir çırpıda bitirmiş bulunmaktayım. Ve evet kesinlikle okunmalı ! Geç
te olsa katılıyorum Elif’ cim sana ;)
Ama şu ana kadar okuduğum bütün kitaplardan farklı bir kitap
diyebilirim. Yani yazarı ile tanışmak isterdim açıkçası. Neyin kafası ile yazıyor
bunları diye :) Kitabı
okurken altını çizmekten bi hal oldum. O nasıl bir teşbihtir, nasıl bir
absürdlüktür ki, yine de saçmalandığını hissettirmiyor insana garip bir
şekilde. Yani acı yiyip de, acı olmadığını düşünmek gibi bir şey bu.
Yazar kelimelerle dans ediyor adeta. Hem de her türlü dans. Bir
anda hızlanıp, bir anda usulca yavaşlayabiliyor. Ritme ayak uydurmuyor, ritmin
kendisi oluyor.
Hani şu elimizden düşüremediğimiz cep telefonları var ya, ki
düşüremediğimiz sürece, bataryası iyice ısınmaya başlar hani ve hatta yorulur,
yavaşlar artık telefon. Bi soğumaya
bıraksanız iyi olur hani. Heh işte onun gibi bi olay idi benimkisi de. Beynim yanıyordu
adeta okurken, ara veriyordum. Azcık soğusun diye.
Bazen de ilkokuldaki matematik problemlerini çağrıştırıyordu
bana. Yolda yürürken iki adım atıp bir adım geri giden çocuk gideceği bilmem
kaç kilometre yolu kaç saatte alır, falan filan…
Çünkü benim okuma
işim de buna benziyordu. Birkaç satır okuyup sonra tekrar geçmiş satırlara
dönüyordum.
Sonuç:
"Dublörün Dilemması"
Yazar:Murat MENTEŞ
Kitap farklı, ilginç, tuhaf, acayip ve çok heyecanlı. Nuh tufan
isimli albino bir gencin farklı ve heyecanlı hikayesini anlatıyor.
Ben yandım
siz de yanmayın diyemeyeceğim. Siz de yanın bence;)
Bana da oluyor bazen, elime alıp alıp bıraktığım ve çok sonra "allah allah niye daha önce okumayıp da bırakmışım" dediğim çok kitap olmuştur. Bu belki de yaşanmışlıklarla ilgili. Yani bir kitabı anlayabilmek için o kitapta bahsedilenlerle bir şekilde bağının olması gerekiyor. Merak ettim kitabı. :)
YanıtlaSilBeğeneceğini düşünüyorum;) Denemeye değer. Okursan şayet, muhakkak konuşalım;)
SilRitme aayak uydurmayıp da ritmin kendisi olan yazarlarrrr en sevdiğğğiim.. kitaba bir şans vericem galiba bu yüzden :)
YanıtlaSilBir şansı ve daha fazlasını bile hak ediyor ;) Ben diğer kitaplarını da sipariş vermiş bulunmaktayım:)
SilYazınızla alakası yok belki ama tasarımınız harika olmuş elinize sağlık gerçekten mükemmel olmuş başarılarınızın devamını dilerim
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Beğenmenize çok sevindim. Yalnız ben yapmadım. Sevgili blogger arkadaşım Gökhan Tekin yaptı. Şahane bir şey ortaya koydu ;)
SilBu kitabı methini çok duydum merak gittıkçe artıyor umarım benim ıçinde mevsimi gelir :)
YanıtlaSilUmarım gelir. Çünkü ben kendimi çok geç kalmış hissettim. Kesinlikle tavsiye ederim;)
Sil