Merhabalar, an itibari ile ben de kategorilerimi oluşturmuş
bulunmaktayım.
Sürpriz misafir olarak yazmış olduğum bloğumla ben sizin hayatınıza misafir oluyorum, sizler de yazılarımı okuyarak benim bloğuma misafir oluyorsunuz. Ben de bu güzel misafirlerime neler ikram etsem, onları nasıl ağırlasam diye düşündüm. Ve sonra da bu kategorileri hazırladım.
İlk bakışta bunlar da ne demek oluyor diye düşünebilirsiniz.
Ya da merakla tıklayıp belki okumak istersiniz, ki inşallah istersiniz :) Öyleyse kısacık
bahsedeyim.
“Bazen bir zil sesi, bazen bir telefon sesi,
Yetişmeye çalıştığın dolmuşun korna sesi, uzun süre beklenen
bir mesaj sesi,
Alışveriş yaptığın mağazadaki müziğin sesi, televizyondaki
reklam müziğinin sesi…
Kulağımıza çalınır, evimizin kapısının çalındığı gibi.
Misafirdir gelen.
Birbirinden farklı seslerle geldiğini belli etmek
istercesine..."
Bazen de alışılmışın dışında bir 'misafir olma' durumu vardır.
Bazen yeni aldığımız bir eşya olabilirken,
Kimi zaman da edindiğimiz bir alışkanlık, yüzümüze yapışan
bir mimik, dilimize yerleşen bir kelime, aklımıza takılan bir düşünce olabilir
misafir.
Kimisi çat kapı pattadanak gelir bir heyecanla.
Kimisinin ise gitse diye gözünün içine bakarız.
Kimisi de koskoca bir valizle hayatımızın tam orta yerine
yerleşiverir.
Kimisini ise “iyi ki” ile başlayan cümlelerle karşılamaktan
zevk duyar ve hiç gitmesin isteriz.
İşte bütün bu misafir algılarını bazen usulca kulağınıza
fısıldarcasına, bazen de elimde bir mikrofon bağıra bağıra şarkı söylercesine
yazacağım.
Haydi size şimdiden iyi okumalar.
Taze taze, fırından yeni çıkmış yazılarım var.
Gözlerinizden öperler ;)
Gözlerinizden öperler ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Şişt pişt, orada olduğunu biliyorum!
Yorumların benim için çok önemli, öyle okuyup okuyup kaçmak yok;)